30 entry daha
  • başına gelen kötü tecrübe üzerinden genelleme yapma niyetinde olanların iddiası diyebilirim. avukatın gereksiz olduğunu iddia edenlerin vermiş olduğu her olumsuz örneğe karşı en az onlarca veya yüzlerce olumlu örnekle cevap verilebilir. adaletin sorunlu tecelli ettiği ülkelerde avukat daha da bir gereklidir.
  • tbmm'de tezkereler görüşülürken sürekli sol tarafta altına yorum yazıldığını gördüğüm başlıktır
  • siyasi davalar icin cok dogru tespit, zira kararlar daha dava baslamadan verilmistir. iddianameyi polis yazar, savci altina imza atar, hakim savcinin istedigi cezayi verir, avukat da kendini yirttigiyla kalir.

    bu tutmus, bu sahte delil uretmis, bu hapse tikmis, bu ceza vermis, bu da "hani bana adalet, hani bana adalet?" demis...
  • desteklediğim zihniyet. yumurta göte girince avukatların eline düşüyorlar, taleplerimizi ikilemiyorlar ondan sonra.
  • bunlar aynı zamanda, bir iş yapmadan önce avukata makul bir danışmanlık ücreti vermezler, sonra yanlış yaptıkları işi avukat düzeltsin diye danışmanlık ücretinin 10 mislini ödemek zorunda kalırlar.
  • anlaşmalı boşanma gibi davalarda geçerlidir. gidersin verirsin internetten indirdiğin tip dilekçeni dava günü beklersin, oldu bitti. 2-3 bin tl niz cepte artik; ama bir kaç ay sonra bir gün boşandığın eşinden yeni bir dava dilekçesi gelir, nedir diye bakarsın, katkı payı alacağı davası demektedir, bu sefer bir avukata gidersin ve biz aramızda iki satır bir protokol yazıp anlaşmalı olarak boşanmıştık, bu nasıl olur dersin, bu aşamada diler avukat ile anlaşır dilersen anlaşmadan devam edersin, bu davada hakim sana, vazgeçilen tüm maddi hususların anlaşmalı boşanma protokolünde açık bir şekilde belirtilmesi gerektiği, katkı payı alacağı dahil belirtilmeyen hak ve alacaklardan vazgeçilmiş sayılmadığı anlamına geleceğini söyler ve eşinin %30'u üzerinde hak ettiği 40.000 tl tutarındaki araban üzerine ihtiyati tedbir koyar, esasa girer, bilirkişi incelemesi yaptırır ve 12.000.-tl'yi yargılama masrafları, faizi ve vekalet ücreti ile 20.000 tl olarak eşine ödemek zorunda kalırsın.

    aynen yaşanmış bir olaydır, eksiği var, fazlası yoktur.
  • sözlükteki avukatları (bizi, hepimizi) ortaya çıkaran önerme olmuştur.
    her işin bi profesyoneli var, türkiye'de doktora gitmek de gereksiz görünebilir aslında, iki nefes dinliyor ilaç yazıp gönderiyor denilebilir aynı şekilde, evde kendi ilacını yapabilir kocakarı ilaçlarıyla iyileşmeye çalışabilirsin de. ama kanser patlak verdiğinde en iyi doktoru ararsın. bu da öyle bişey işte.
  • ülkendeki adaletsiz sosyal hayatı ,gelir dağılımını eleştiremezsin. ödediğin avuç dolusu sigorta primleri ve vergiler nereye gidiyor veya yaptığın işe karşılık gerçekten hak ettiğin para ödeniyor mu diye sorgulamazsın. ama aslında herkesin kolay ulaşması gereken avukatla temsil hakkı için gereksiz dersin.türkiye'de avukat tutmak pahalı olabilir ama gereksiz demek...

    tanım:cahilce yapılmış bir tespittir.
  • bence kesinlikle yanlış bir önermedir zira adamalar bunu okumus orneklerle ögrenmiş benim bildiğim 2-3 kanundan dava kazanmam mumkun olsa zaten insanlar neden universitede hukuk okusun herkese yasaları dağıtır bunları ezberleyuin uymazsanız canınızı yakarım der devam ederdi
  • her aileden 1 avukat çıktığı günümüzde gayet mantıklı bir tespittir. her yer avukat mna koyim.3 kişiden biri avukat. her mahallede bir hukuk fakültesi. elini sallasan avukata çarpıyor. bir arkadaş çevresinde 4 ailenin 8 çocuğundan 4'ü avukat ulan. piyasada bu kadar bol bulunup gittikçe değersizleşirken haliyle para kazanmak, iş tutmak pek kolay olmuyor.üzücü bir gerçektir ki artık hukuk, aile ekonomisine katkıda bulunmak için okunan bir bölüm haline geldi. bir nevi dikiş-nakış kursu gibi. ha sorsan genç üniversite adayına, eşit ağırlıkta başka bölüm yok ki ağabey ühü. ulan şu ergenlere ülke gerçeklerini biri erken yaşta açıklasın anasını satayım. bu nedir lan. kime sorsan aylık 10 bin liradan aşağı tüm mesleklere tepeden bakıyor, burun kıvırıyor. zürih mi oğlum burası. ondan sonra herkes avukat herkes öğretmen herkes eczacı ama herkes işsiz. ticaret gibi koskoca bir derya varken heryer diplomalı işsizlerle doldu taştı. neden? çünkü üniversite okumazsan öküz oğlu öküz oluyorsun bu milletin gözünde. "üniversite bile okumamış" gibi laflar ediliyor sağda solda. buradan bütün üniversite mezunlarına açık çağrımdır, gelin itiraf edelim dostlar, üniversite denen yrrak tıpası mekan'ın bize kazandırdığı tek şey mezuniyeti müteakiben kazandığımız o skimsonik etiket sadece. başka da bir bok değil yani. bütün ticareti migros'a terkedersen okur okur kasiyer olursun böyle. er yada geç, bu gidişat meslek dallarını öldürüyor, monopol haline getiriyor çünkü.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap